Roma’ya her gidişimde tekrar tekrar hayran kalıp, yeni şeyler keşfedebiliyorum. Sanırım bu yüzdendir ki bendeki yeri hep ayrı olacak…
Yüzlerce fotoğraf, onlarca mekan, sayfalarca notlardan sonra bilgisayar başına oturup yazmaya başlayabilirim artık:) Bu yazıda Roma’da en beğendiğim pizzaları, tiramisuları, yediğim en güzel dondurmaları, makarnaları okuyor olacaksınız. Kimilerini belki biliyorsunuz, duydunuz, gittiniz ya da ben gittim ama ondan daha iyisi var diyorsanız siz de yazının sonunda yorum bırakmayı unutmayın;)
Roma’yı sevmemin en büyük nedenlerinden biri tabi ki gözümü doyurduğu kadar karnımı da doyurması:) Pizza, makarna, dondurma, tiramisu, kahve… Bıkmadan sabah, öğle, akşam! Peki ama en iyi makarna, pizza, dondurma, tiramisu nerede yenir? İşte cevabı…
Pasta / Makarna
1- Alfredo {Piazza Augusto Imperatore, 30}
Kimisi için fazla turistik olsa da hala aklıma makarna denilince Alfredo geliyor. Fettuccini Alfredo’nun parmesan peyniri ve tereyağıyla nasıl karıştırıldığını izlediğinizde artık makarnaya farklı bir gözle bakmaya başlayacaksınız. Akşam 7.30’da açılıyor ve rezervasyonsuz gitmemenizde fayda var. Duvarlardaki ünlülerin makarnalı fotoğraflarına bakarken de oldukça eğleneceğiniz kesin:) Makarnalar ortalama 18-20 euro civarında…
2- Taverna Trilussa {Via del Politeama, 23-25}
Roma’nın en sevdiğim mahallesi Trastevere’de mutlaka yemeniz gereken bir lezzet, Ravioli Mimosa… O 4 parça Ravioli’nin nasıl olup da bu denli lezzetli olduğunu çözmeye çalışmayın, Taverna Trilussa spesiyali Ravoli Mimosa’yla ödülleri çoktan almış bile. Rezervasyonsuz gitmemeniz gerektiğini hatırlatmakta fayda var. Başlangıca gerek yok ama üzerine espresso ve tiramisu yemeden kalkmayın;) Makarnalar 15,50-17,50 euro arasında…
3- Dal Bolognese {Piazza del Popolo 1}
Piazza del Popolo meydanındaki insanları izlerken bir taraftan da harika makarnalar yemek için ideal lokasyon:) Ünlülerin de uğrak yeri olan Dal Bolognese’e eğer gündüz vakti gitmek isterseniz siesta yaptıklarını ve bu tarihi restoranın 4’ten sonra kapandığını hatırlatalım. Çorba gibi servis edilen ‘Tortellini in soup’ ya da Bolognese soslu Tagliatelle’si ‘Tagliatelle with ragù’ tavsiye edilir;) Fiyatlar ortalamanın biraz üstünde
4- Pastificio {Via della Croce, 8}
Daha salaş ve lokal bir tavsiye isterseniz en iyisi Pastificio! İspanyol Merdivenleri’nin hemen yanıbaşındaki bu minik makarnacı öğlen 13.00’te açılıyor ve makarnası bitene kadar satış yapıyor. Hemen tükendiğini eklemekte yarar var aksi halde gidip eliniz boş ayrılabilirsiniz. Makarnalar taze taze hazırlanıyor ve her gün farklı bir sosla servis ediliyor. Restoranın içerisinde oturacak yer yok, 4 euro karşılığında bir tabak makarnanızı alıyorsunuz; ister içeride ayakta yiyorsunuz isterseniz de paket yaptırıp İspanyol Merdivenleri’nde bu gizli lezzetin tadına varabiliyorsunuz.
Pizza
Pizza yazılır pitza okunur:) Fırından sıcak sıcak çıkmış incecik bir pizzadan daha davetkar ne olabilir ki… Roma’da iyi pizzacının nerede karşınıza çıkacağı belli olmuyor. İşte en beğendiğim birkaç pizzacı:
1- Dar Poeta {Vicolo del Bologna, 45}
Tamam Trastevere’ye biraz torpil geçiyor olabilirim ama en iyileri hep orada:) Dar Poeta daracık bir sokağın içerisinde, kırmızı kareli örtüleri ve mis gibi kokularıyla iyiki gelmişiz dedirtiyor. Sokaktaki salaş masalarından birine oturup bu lezzetin tadını çıkarın. Kalorileri düşünmeyin Roma’da nasıl olsa yürüyüp eritiyorsunuz:)
2- Da Francesco {Piazza del Fico, 29} & Bafetto {Via del Governo Vecchio, 114}
Kaldığımız yerin sahibinin yönlendirmesiyle gittiğimiz lokal minik bir pizzacı Da Francesco. Taş fırından çıkan pizzaları leziz. Bafetto ise yine minik bir pizzacı ama ismi çok duyulmuş ve artık iyice turistikleşmiş hatta öyle ki 5 dakika uzağına Bafetto 2’yi bile açmışlar. Bence ikisinin lezzeti de oldukça iyi. Yolunuz Piazza Navona’ya düştüğünde uğramadan geçmeyin!
3- Gusto {Piazza Augusto Imperatore 28}
Öğlen yemeği için mutlaka uğramanız gereken bir restoran Gusto. Pizzaları bildiğimiz pizzalar gibi değil de evde yapılan kalın hamurlu pizzalar gibi ama lezzeti oldukça güzel. Pizzası mı lazanyası mı derseniz ikisi de derim:) İki kişilik yemek için ortalama 60 euro ödedik.
Kahve & Tiramisu
1- Antico Caffe Greco {Via dei Condotti, 86}
İspanyol merdivenlerinin hemen karşısındaki caddede 250 yıllık Cafe Greco’ya göreceksiniz. Bu kafe tarihi olmasının yanında zamanının ünlü yazar ve şairlerinin uğrak noktası olmuş ünlü eserleri burada kaleme alınmış. Roma’lılara göre şehrin en iyi kahvesi buradaymış, ben bu fikre pek katılamadım. İçeride adeta zaman durmuş. Fraklı garsonlar hizmet konusunda oldukça titiz. Fiyatlar biraz pahalı, espresso 6 euro, tiramisu 10 euro, 1/2 su 7 euro… Roma’daki kafelerde kimi zaman insanların ayakta kahvelerini içtiğini göreceksiniz. Eğer oturmadan tezgahta kahvenizi içerseniz (Standing) fiyat daha ucuz oluyor. Bu da aklınızda olsun.
2- Hotel de Russie {Via dei Condotti, 86}
Piazza del Popolo’ya geldiğinizde karşılıklı iki kafe göreceksiniz Cafe Rosati ve Cafe Canova. Aksi garsonlar, internetsiz bir kafe, fahiş fiyatlar istemiyorsanız ikisine de oturmayın derim. Biz denedik koşarak uzaklaştık. Onun yerine meydanın hemen gerisindeki Hotel de Russie’nin arka bahçesini tavsiye ederim. Bu tarihi ve lüks otelin yeşillikler içerisinde oldukça keyifli bir bahçesi var. Yediğimiz en pahalı tiramisuyu burada yediğimizi de söyleyebilirim. 16 euro’ya değer mi bence değerdi:)
3- Dolce Vita {Piazza Navona, 70}
Piazza Navona meydanına karşı fıstıklı bir tiramisu yer miyiz? Bence kesin yeriz:) Roma’nın en hareketli meydanlarından birinde saat kaç olursa olsun espresso eşliğinde bir tiramisuya hayır denemez! Fiyatları da oldukça uygun.
Roma’da en iyi tiramisuyu Pompi’de yiyebileceğiniz söylenir ama ben ve damak tadım buna katılmıyoruz maalesef:) Pompi’de tiramisu yiyip sonra gerçek bir tiramisu yiyin sonra bana hak vereceksiniz;)
4- Tazzo Doro {Via degli organi, 84}
Pantheon’un yanıbaşındaki bu tarihi kahveciyi de atlamak olmaz. Sokağa taşan buram buram kahve kokularına karşı koymak imkansız. İçeride kahvelerin nasıl kavrulduğunu görebilirsiniz.
Gelato / Dondurma
Ve geldik tatlı sona! Roma’da her baktığınız köşede bir dondurmacı görebilirsiniz ama en güzeli, en lezzetli, en şekillisi nerede onu da ben söyleyeyim:)
1- Come il latte {Via Silvio Spaventa, 26}
Birisi kalkıp deseydi ki Roma’da bir külah dondurma için 30 dakika yürüyeceksin inanmazdım ama hayatta her şey oluyor:) Come il latte, Roma’nın yeni nesil dondurmacılarından biri. Pazar günü gittiğimizde sokaktan insan geçmiyordu ama dondurmacıda kuyruk vardı. Bir kere içerisi adeta film karesi gibi… Siyah beyaz panolar, fırından çıkan külahlar, çikolata çeşmeleri, süt şişeleri… Lezzetini ise anlatmaya çalışmıyorum başaramam biliyorum. Üşenmeyin gelin pişman olmayacaksınız;) 4 euro…
2- Gelateria del Teatro {Via dei Coronari}
Roma’daki favori sokağım ve favori dondurmacım… Çeşit öyle çok ki seçim yapmak gerçekten zor. Biraz da deneysel takılıyorlar, meyveli sorbelerin dışında hiçbir yerde tadamayacağınız biberiye-bal-limon, adaçayı- frambuaz; peynir-vişne karışımlarını da denemeniz lazım. Birbirine bu kadar uzak gözüken lezzetler bir arada harika bir uyum yaratmış. Yan tarafındaki ferforje sandalyelere oturun ve dondurmanızın keyfini çıkarın. 6 euro…
3- Don Nino {Via dei Pastini}
Pantheon’un hemen yanında tesadüfen bulduğumuz hem göze hem de damak tadımıza hitap eden dondurmacı… Fıstık, çikolata parçacıklı ve kahveli favorim oldu. 6 euro…
Üç yıl önce İtalyanca eğitimi için Romaya gitmiştim, bir bütün yazımı orada geçirmiştim. Sanki o günlere geri döndüm siz gezerken Romayı. Trastevere de hava kararıp ışıklar yandımı o daracık sokaklar o kadar güzel oluyordu ki torpil geçmek çok doğal bence 🙂 Orada içtiğim ev yapımı şarapları unutamıyorum hiç. Birde ayakta içilen kahveler gibi Vineria’lara şarap içmeye giderdik biz Trastevere’ye. Bardaklarımızı alır hemen dükkanın önüne çıkardık birden yandaki arkadaş grubu ile kaynaşıverirdik. O sırada zaman nasıl geçti, o kadar şarap nasıl içildi hiç anlamazdık. Arnavut kaldırımı sokaklardan geçerek eve dönüş yolunu tutardık. Ah Roma nasıl güzeldin! Sayende o günlere geri döndüm sevgili Gamze. İçim kıpır kıpır oldu, sanada bunları heyecanla anlatmak istedim:) Sevgiler…
Ben de heyecanla okudum:) Yazılarımı yazdıktan sonra okuyanlarda nasıl bir reaksiyon yarattığını hep merak ediyorum o yüzden yorumunu yüzümde kocaman bir gülümsemeyle okudum, o heyecanın adeta bana da geçti… Ne şanslısın ki tüm yazını Roma’da geçirebilmişsin, benim de en büyük dileklerimden biri sevdiğim şehirlerde turist değil de biraz uzun kalıp yerli olabilmek:) Çok sevgiler…
Merhaba:)
Yazını hem heyecanla hem de açıkcası ağzım sulanarak okudum. Yaklaşık 15 gün önce Venedikteydim. Anlattığın lezzetler o kadar tanıdık geldi ki, bir anda 15 gün öncesine geri döndüm 🙂
Şubat sonu-Mart başı gibi eşimle Roma-Floransa gezisi yapmayı planlıyoruz. Bu fikir zaten beni çok heyecanlandırıyor ama senin yazını okurken mideme doğru kelebeklerin havalandığı hissettim:) Biran önce zaman geçsin istedim… Roma ve Floransa’ yı ilk kez göreceğim ama Venedik ve Verona’ da zaten ben İtalya’ya ve İtalyanlara aşık oldum… İlk kez yapacağımız bu gezi için Roma ve Floransa ile ilgili postlarının devamını heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyor olacağım.
Sevgiler
İlknur merhaba,
Bugün sesini duymuşum anlaşılan, Roma Floransa yazısını ekledim bile bloga. Dilerim keyifli bi gezi olur:)
Sevgiler
Gamze
Roma – Floransa Rehberi - Moda, Trendler, Stil, Diy, Alışveriş Sırları
[…] saatinizi hatta gününüzü ayırın derim. Trastevere’deki mekan önerilerim için de Roma Yeme İçme Rehberi‘me bakmayı […]
Merhaba :)))))
Onumuzdeki hafta Roma’ya gidecegim icin bir arastirma yapim dedim. Sizin bu harika rehberinize rasladim. Icimi, bedenimi, ruhmu tarifsizbir heycan sardi, cok cok tesekkur ederim bu yaziniz icin! Bide hangi fotograf makinesini kulaniyorsunuz cok merak ettim, bilgilendirirseniz cok memnun olurum.
Sevgiler
Dilan merhaba,
Şimdiden iyi yolculuklar:) Umarım rehberim yardımcı olur, döndüğünde yorumlarını duymak isterim.
İlk fotoğraf hariç diğer hepsi telefonla çekildi iphone6, ilk kare ise canon 550D 50mm lensle çekildi.
Sevgiler
Merhaba bende sezgin yılmazın ve sizin takipcinizim attığınız roma fotografları sayesinde ocakta ailemle bende 4 gece romada olacagım umarım cok iyi geçer çünkü çok istediğim için halamları kuzenlerimi de götürüyorum 🙂
Keyifli gezmeler:) Roma beni şimdiye kadar hiç yanıltmadı iyi geçeceğine şüphem yok… Sevgiler
İşte aradığım yazı! Haziran sonu Roma’da olacağım ve senin tavsiyelerine bakmak çok güzel geldi. Planlarıma “bunların hepsini tatmalısın” eklendi 🙂 teşekkür ederim , bol keyifler olsun giden herkese..
Roma hep hayallerimin en güzel yerinde olacak, yedikçe gezdikçe sokaklarında kayboldukça umarım siz de öyle hissedersiniz ve tavsiyelerimle güzel ve lezzetli bir tatil geçirirsiniz:) Sevgiler
Aylardan Mart, Yerlerden Roma: “Yemeden, İçmeden, Görmeden Dönme”ler – 12ay12yer.com
[…] madde: Gamze Biran ve Styleboom’un öve öve bitiremediği Taverne Trilussa’ya gitmeye çalışın, ama […]
Merhaba Gamze Hanım,
Tesadüfen Roma’ya gezinizi ve izlenimlerinizi okudum.Yarın eşimle gidiyoruz bu güzel şehre…Notlarımın arasına yaşadığınız güzel deneyimleri aldım.Paylaşımlar için teşekkür ederim…
İyi tatiller, benim için de bol bol gezin:) Sevgiler…
Ahh ne kadar da güzel. Çok hoş böyle deneyimlerinizi paylaşmanız. Böyle blogları görüyordum fakat yabancı dilde olduğundan anlayamıyordum. İnsan sizin blogunuzu görünce kendince mutlu oluyor. Anladığım bir dilde olması ayrıca memnun etti beni.. Teşekkürler.