Bu aralar sıkça soluğu Arnavutköy’de alıyorum. Birbiri ardına açılan mekanlar, sevimli dar sokaklar, mahalle kültürünün hala kaybolmadığını kanıtlarcasına kapının önünde oturan esnaf, deniz kokusu hepsi beni buraya çekmeyi başarıyor. Eğer siz de Karaköy’ün karmaşasından, Nişantaşı’nın kalabalığından sıkıldıysanız bir doz Arnavutköy ruhunuza ve midenize iyi gelecektir:)
Any
Arnavutköy iskelesinden karşıya geçtiniz, meşhur evlerin mimarisine iç geçirerek baktınız ve Arnavutköy’ün arka sokaklarına dalmaya hazırsınız. İlk olarak karşınıza köşede bembeyaz dış cephesi sevimli tenteleriyle Any çıkacak. Henüz buralarda kafeler yokken Any vardı, değişimi de adeta o başlattı diyebiliriz. Gündüzleri kahvaltısı, geceye uzanan sokağa taşan kalabalığıyla popüleritesini hala koruyor. Ben sabah saatlerinde kahvaltıya ya da kahveye gitme taraftarıyım aksi halde kalabalığı beni biraz yoruyor.
Hudson
Arnavutköy’ün şık Fransızı Hudson… Önce dekorasyonu cezbediyor, oturup inceledikçe detayları, sonra sunumları ve en son da farklı lezzetleri… Kruvasanlı, pancakeli, eggsbenedictli kahvaltı açığımızı fazlasıyla dolduruyor. Kaan şefin ellerinden çıkan farklı tatları denenmeli, kokteylleri arkadaşlarla yudumlanmalı… Kısaca cool ve şık, oldukça da fotojenik.
Her yeri sarmaşık kaplı ev
Any’nin sokağından dümdüz yukarı doğru yürüdüğünüzde ileride sağda sizi her yeri çiçeklerle kaplı eski bir ev bekliyor olacak. Arnavutköy’e kadar gelip önünde fotoğraf çektirmeden, bakıp hayallere dalmadan dönmeyin. Hatta Kubilay‘la bizim kadar şanslıysanız önüne bir merdiven çekip oldukça eğlenceli pozlar da verebilirsiniz:)
Kavanoz
Muhtemelen çiçekçi zannedip girmezsiniz ama arka tarafta sizi sessiz sakin bir bahçe içinde minik bir kafe karşılıyor. Hafif masalsı, biraz küflü ve suratsız garsonlu bir mekan tanımlaması yapmaktan kendimi alamıyorum. Bir kahve için ya da hızlı bir kahvaltı için uğranılası…
Miss Delicious Bakery
Arnavutköy’de gezmek sizi acıktırdıysa, kan şekeriniz düşmeye başladıysa, fazla tatlı bi önerim var: Miss Delicious Bakery! Cupcakeler, pastalar, sütlü tatlılar canınız ne çekiyorsa en lezzetli haliyle bu şirin pastanede. En güzeli de görüntüleri kadar tatlarının da muhteşem olması tabi…
Alexandra Cocktail Bar
Yazın tadı en çok teraslarda çıkıyor. Kışın dar alanda kısa paslaşmalar yaşadığımız mahallenin barı Alexandra’nın terası açıldı pek de güzel oldu. Boğaza karşı hafif bir rüzgar eserken birer Passiflora yudumlamaya ne dersiniz? Tek sıkıntı ne zamandır asansör çalışmıyordu umarım yapılmıştır ve biraz da kokteyllere alkol koyma konusunda cimriler ama olsun onları böyle de sevdik…
Girandola
Az kalsın unutuyordum! Yazın olmazsa olmazı dondurma, yenilmesi gereken yer Girandola… Mevsimine uygun meyveler ve Ramazan’da güllaçlı yaptıkları dondurmalarıyla kalbime taht kuran dondurmacı. Fotoğraf yok çünkü hep almışım ve yemişim, gerisini düşünmemişim:)
Kolaylar Manav
Benim şimdiye kadar gördüğüm en güzel manav desem abartmış olmam ama bu listede olmasının diğer bir sebebi de çekim için izin istediğimizde bolca alışık olduğumuz kaprisler yerine canla başla yardımcı olmalarıdır. Sanırım böyle esnafa hasret kaldık. Geçerken bir kilo kiraz da benim için alın:)
Benim önerilerim şimdilik bu kadar, sizin de Arnavutköy’e dair söyleyecekleriniz varsa yorum olarak bırakmayı unutmayın:)
youm yok söylencek herşeyi söylemişsiniz hanımefendi =P
Antica Locanda önerilir.
Merhabalar,
İzmir’de yaşıyorum ve eylül başında İstanbul’a geleceğim. Mutlaka Arnavutköy’e gideceğim ve sizin önerilerinizi deneyeceğim 🙂
Ayrıca bir şey sormak istiyorum. Hangi fotoğraf makinasını kullanıyorsunuz?
Fotoğrafların çoğu iphone 6 ile çekildi:)