Amsterdam’da yemek kültüründen bahsetmek zor olsa da biz kaldığımız süre boyunca farklı, lokal, lezzetli, değişik mekanları ve tatları keşfetmekle meşgul olduk:) Gerek internet araştırmaları, gerek orada yaşayan arkadaşlarımızın tavsiyeleri ve tabi ki bizim keşiflerimizle işte Amsterdam’daki favori yeme-içme mekanlarımız…
Bu arada gitmeden önce telefonunuza offline harita indirip öncesinde gideceğiniz mekanları haritada pinleyebilir, dolaşırken rahatlıkla bulabilirsiniz;)
1- Cafe de Jaren {Nieuwe Doelenstraat 20-22}
Kanal kenarında oturup, keyifli bir kahve içmek için mutlaka uğrayın. Dilerim şansınıza hava güzel olur da dışarıda oturabilirsiniz, biz gittiğimizde biraz serindi. Kahvenin yanında atıştırmak için bir şeyler de istedik ama sanırım kahveyle yetinseymişiz daha mutlu olurmuşuz. İçi de oldukça ferah, barın önündeki karolar ise tam fotoğraflık:)
2- Lombardo’s {Nieuwe Spiegelstraat 50}
Amsterdam’da bolca sandviç kültürü var, neredeyse her mekanın menüsünde farklı ekmeklerle farklı şekillerde servis ediliyor. Şehirdeki en eski sandviççi ise Lombardo’s… Küçücük bir dükkan, içeride duvara dayalı barın kenarındaki 5 sandalyede yer bulabilirseniz oturuyorsunuz. Kapıdaki kuyruk hiç bitmiyor. Sandviçler oldukça büyük ve doyurucu. Hamburgerleri de güzelmiş ama denemedik, giderseniz bizim yerimize de bir deneyin bakalım nasılmış:)
3- Cafe George {Leidsegracht 84}
Amsterdam’da yediğim en güzel kahvaltı ve en beğendiğim mekan desem abartmış olmam. Girer girmez mekanın atmosferi, yerdeki George yazıları, ferahlığı ve menüsüyle kalbimi çalmayı başardı:) Öğle saatlerinde mekana gittiğimizde sakin bir kalabalık vardı. İçerideki tek garson güleryüzüyle tüm masalara nasıl yetişiyordu anlamadık ama yemekler ve servis oldukça iyiydi. İki kişi kahvaltı için 30 euro verdik. Kahvaltıya olmadı bir kahveye mutlaka gidin derim.
4- Winkel {Noordermarkt 43}
Amsterdam’ın meşhur apple pie’cısı. Kim Amsterdam’a gittiğimizi duysa mutlaka gidin dedi, biz de gittik ama beğenmedik maalesef. Yine de gitmişken uğrayıp tadına bakın derim ama çok bi özelliği olmadığını düşünüyorum.
5- Cafe ‘t Smalle {Egelantiersgracht 12}
Kanal kenarındaki en keyifli mekanlardan birisi… Suyun yanındaki masalardan birine oturup bir kadeh içki söyleyin ve tadını çıkarın. Bu arada söylemeden geçmeyeyim mekanların çoğu Anne Frank’in evinin yakınlarında yürüme mesafesinde… Birbirleri arasında kolaylıkla yürüyebilirsiniz. Biz 5 gün boyunca her yere yürüdük:)
6- Gollem {Raamsteeg 4} & Bo Cinq {Prinsengracht 494}
Amsterdam’daki bira kültürünü denemek ve gözlemlemek için doğru adres! Minicik mekanda, sıkışık masalarda iş çıkışı Amsterdam halkının nasıl sosyalleştiğini öğrenebilir ve farklı farklı biraları deneyebilirsiniz. Bo Cinq ise daha şık kokteyller deneyebileceğiniz cool bi mekan, görmenizde fayda var.
7- De Bakkerswinkel {Warmoesstraat 133}
Amsterdam ekmek ve sandviç konusunda iyi demiştim ya burası da kişleri ve sandivçleriyle uğrayabileceğiniz keyifli bir mekan. Red Light civarında, kilisenin arka sokaklarında…
8- Vleminckx {Voetboogstraat 31}
Amsterdam’da sokaklarda herkes ellerinde patates kızartmalarıyla dolaşıyor ama siz her gördüğünüz patatesçiye gitmeyin, bu işin ustası Vleminckx’e gidin:) 1887’den beri aynı yerdeki minicik dükkanda patates kızartması yapıyorlar. Sokağın başına geldiğinizde önündeki kuyruktan nerede olduğunu kolayca anlayabilirsiniz. Soslarını, büyüklüğünü seçip elinize alıp gidiyorsunuz, sonra bir kanal kenarına oturup tadına doyamıyorsunuz. Mutlaka uğranılası…
9- Double Tree Hilton Sky Lounge {Oosterdoksstraat 4}
Amsterdam’da güneşi tepeden batırıp, şehri izlemek için en güzel lokasyon… Chill müzik, güzel bi kokteylle iyi gidiyor.
11- Greenwoods {Singel 103}
Cafe George’tan sonra Amsterdam’daki en keyifli kahvaltımızı Greenwoods’ta yaptık. Yaklaşık yarım saat masa beklesek de kanal kenarındaki masalara oturup sipariş verdikten sonra herşeyi unutuyorsunuz. Yemekler güzel, ortam keyifli, kanaldan tekneler geçiyor, biraz da güneş varsa işte o zaman Amsterdam’ın keyfi çıkıyor. Sodalı ekmeklerinden mutlaka deneyin.
Listeyi biraz daha uzatmak gerekirse;
12- Castell {Lijnbaansgracht 252-253-254}
Amsterdam’ın steakçileri meşhur, Castell de onlardan biri… Orada yaşayan arkadaşlarımız davet etti. Konsept bildiğimiz restoranlardan biraz farklı. Yemekler tepsilerde kucaklara servis ediliyor ve o şekilde koltuklarda yiyorsunuz. Ben normalde steak pek sevmem ama gerçekten güzel pişmiş ve lezzetliydi. Rezervasyonsuz gitmeyin. Loetje de yine iyi steak restoranlarından biriymiş. Bir de kaburga yemek için Cafe de Klos’u önerdiler. Eğer denemek isterseniz aklınızda olsun.
13- Toos & Roos {Berenstraat 36}
Brunch’a gidebileceğiniz, leziz sandviçlerini yiyebileceğiniz başka bir mekan. İçerisi minik, kapısının önünde de kanala karşı oturabileceğiniz masaları var. Bir de çorbaları çok lezzetli. Biz oldukça memnun ve karnımız tok ayrıldık:)
14- Lanskroon {Singel 385}
Amsterdam’ın tarihi pastanelerinden biri… İçeriye girince tabelalarından, sandalyelerinden anlıyorsunuz zaten:) Yine bir Amsterdam klasiği olarak içeride çok az masa var, şansınıza biri kalkarsa oturuyorsunuz. Tatlıları ve Amsterdam’ın meşhur Stroopwaffle’larını burada yiyebilirsiniz:)
15- Ijscuypje Icecream & Waffle
En güzel taze wafflelar ve çeşit çeşit dondurmalar için ise kendisini şiddetle önderirim. Sokaklarda mutlaka karşınıza çıkıyor. Bizim kaldığımız yerin çok yakınında vardı ve dayanamayıp sabah akşam yiyordum:) Sizin de yol üstünde karşınıza çıkarsa mutlaka deneyin.
Ve son olarak iki tane de Amsterdam’a özgü legal önerim var:)
Dampkring {Handboogstraat 29}
Ocean’s 12 filminin de geçtiği meşhur coffee shop. Amsterdam’daki dükkanlarda eğer coffee shop yazıyorsa bilin ki orası kesinlikle kahveci değil:) Zaten şehrin her yerinde Bulldog’ları göreceksiniz, onlar çok turistik. Burası ise daha lokal ve ürünleri daha iyi. Sarılı olarak sigara şeklinde, hafif ya da sert seçenekleriyle alabiliyorsunuz.
Tatanka Smartshop {Korte Leidsedwarsstraat 151-A}
Eğer mantar deneyecekseniz de bizim de tavsiye üzerine gittiğimiz bu dükkanı öneriyorum. Şehrin her tarafında uyarı levhaları var, bilmediğiniz yerlerden ve kişilerden almayın diye. Gerçekten bu konuda dikkatli olmak gerek. Hem doğal hem de sizi her konuda uyarıyorlar, dilerseniz etkisini kesmek için bir de mushroom stopper alabilirsiniz. En hafifi Mexicana, sadece güldürüyor, mutlu ediyor ve renkleri muhteşem gösteriyor.
Daha bir çok mekana gittik ama bunlar en çok beğendiklerim ve tavsiye edeceklerim… Sizin de eğer Amsterdam’da gidip beğendiğiniz mekanlar, eklemek istedikleriniz varsa yorumlarınızı bekliyorum:)
çok faydalı ve karnı zil çaldıran cinstem bir post olmuş, ama bu öneriler tamamen dikkate alınacak 🙂
http://www.playinduo.com
Evet başına uyarı koymam gerekirdi sanırım, lütfen açken okumayınız:D
merhaba,
kurban bayramı için eşimle 4 gecelik Amsterdam seyahati planladık,
yapılacaklar listesine direkt yazınızı kopyalıyorum 🙂
şahane fikirler ve nokta atışı ile çok keyifli geçeceğini umuyorum,
biz art’otel de konaklayacağız,( http://www.booking.com/hotel/nl/art-otel-amsterdam.tr.html)
Amsterdam bizi çok heyecanlandırsa da temmuz sonu gibi planladığımız yıllık iznimizde nereye gideceğimize bir türlü karar veremedik,
belki güzel bir fikriniz vardır?
ben sayfanızı incelemeye başlıyorum, sizden dönüş alabilirsem çok sevinirim,
sevgiler
Ece
Merhaba,
şimdiden iyi tatiller diliyorum o zaman, dilerim notlarım işe yarar:)
Ben Cinque Terre önerebilirim. Ya da Güney Fransa turu, Nice Cannes Monaco;)
Sevgiler
Gamze hanim yeniden merhaba
Geri donuslerin sizin icin onemli oldugunu dusunuyorum bu sebeple aylar oncesinde yazmis oldugum yaziya istinaden tekrar yazmak istedim 🙂 yillik iznimizde sizin de onerdiginiz gibi guney fransa planladik marsilya st.tropez cannes nice ve aix en provence, tadi damagimizda bir tatildi, kurban bayraminda da belirttigim gibi Amsterdam a gittik, sehrin buyusune kapildik fakat kurban bayrami olmasi sebebiyle Turklerin istilasina ugramis gibiydi kendimizi cok fazla turist hissedemedik, bu yazinizda belirttiginiz yerlerin neredeyse hepsine gittik yerleri pinlemis olmamiza ragmen birkac seye bakmak icin internet paketimi dusunmeden blogunuzu actim ps: instagrama bile sinirli sayida girdim siz dusunun fikirlerinizi ne cok onemsemisim :))) size bu vesileyle tekrar tesekkur etmek isterim, yazilarinizin devamini bekliyorum sevgiler
Ece Cangar
Ece merhaba, öncelikle vakit ayırıp beni düşünüp yorum yazdığın için teşekkürler:) Gerçekten yorumlar benim için önemli ve fırsat buldukça hepsini okuyup cevaplandırmaya çalışıyorum. Seyahat fikri verebildiysem ne mutlu bana, keyifli bi tatil olmasına sevindim benim şu sıralar aklımda Küba var belki bir sonraki seyahat için sana da ilham olur:) Bayramlarda yurtdışında olma fikrini artık es geçiyorum maalesef, ne kadar milliyetçi de olsam yine de bu konuda artık hassasım, en güzeli bayramda evde olmak sanırım:) Keşke çıktısını alsaydın gelecek ayın telefon faturası için biraz mesuliyet hissettim:D Bu rehber konusunda o kadar güzel tepkiler alıyorum ki gezdiğim gördüğüm yerlerin güzel etkiler yarattığını görmek güzel. Önümüzdeki ay listeyi güncellemeye gitmeyi düşünüyorum;) Senin de keşiflerin varsa duymak isterim:) sevgiler
Merhabalarr,
Ben Hollandada yasayan bir ‘gurbetci’ olarak sizleri bir sey icin uyarmak istiyorum. Yukaridaki fotograflarin neredeyse hepsinde gordugunuz o pembe etler domuz etidir. Hollandada buna ‘ham’ diyorlar. Fotograflarin birindede yine domuz etinden olan bacon vardir.
Niyetim kimseyi yargilamak degil, bunu buradan belirtmek istiyorum. Benim bu yorum daki tek niyetim domuz eti yemek istemeyenleri (Hollandaya gelmeyi dusunuyorlarsa eger) uyarmak.
Sevgilerr :))
Damla merhaba,
Biz neyin ne olduğunu bilerek sipariş ettik, uyarın için teşekkürler okuyanlar dikkate alacaklardır:)
Yediginiz domuz etleri ve kullandiginiz maddeleri nasil tavsiye edenilirsiniz hayret birsey. Ben de Damla hanim gibi Hollandada dogdum ve burda yasiyorum. Herkes ne yapmak istiyorsa yapsin, ama yanlis oldugunu bile bile baskalarina tavsiye etmeyin lütfen.
Yazdıklarım benim gezi notlarım, insanlar okur beğenir gider gitmez yer yemez herkesin kendi kararı bunu da yargılamak kimseye düşmez.
Size takip ediyordum gordum ki yediklerinize tavsiye etmeniz hic hos deyil.
Onun icin takip etmiyorum!!!
Allah hidyaet versin AMIN..
Yazıyı dikkatle okursanız yediklerimi değil mekanları tavsiye ettiğimi görürsünüz. Herkes dilediğini yemekte içmekte özgür. Ben Amsterdam’i ziyaret edecek insanlara mekan önerisi yapıyorum, beğenirler giderler istediklerini sipariş ederler. Ben domuz eti yemiyorum ama yiyen insanları da yargılamıyorum. Size de biraz hoşgörü tavsiye edebilirim mesela. Sevgiler
Harika görseller ile güzel bir yazı olmuş. Notlarımı aldım yakın zamanda kullanılmak üzere, ancak çok iştah kabartıcı bir yazı olmuş 🙂 Gece geç saatlerde okusam bol kalori olarak geri dönebilirdi 😀
Sevgiler
Teşekkürler, ben de yazıyı yazarken bu kadar çok şeyi ne ara yedim dedim:))
Gamze hn yaziniz harika! 19mayista gidecegiz tum yazdiklarinizi not ettim. Ayrica bana dusmez ama yazmadan duramadim, lutfen yukaridaki gibi sacma sapan yorumlari takmayin, bu tarz insanlari ne biz anlayabiliriz ne onlar bizi anlayabilir. Tum yazinizi okuyup icinden “domuz eti”ni cikarmak nasil bir psikolojidir ben bilmiyorum.. Sevgiler
Ezgi teşekkürler, notlarımın birilerinin işine yaradığını görmek çok güzel:) Maalesef bu domuz eti yorumları burada da instagramda da peşimi bırakmıyor. Size keyifli bi tatil dilerim, benim için de gezin, yiyin bol bol:) Sevgiler
harika bir post olmuş, iştahımı kabarttı ve en yakın zamanda Amsterdam a gitme isteği uyandırdı 🙂
Çok teşekkürler:)
Amsterdamı bu kadar güzel özetleyen ve bu kadar güzel resmeden bir yazı ilk kez görüyorum. Amsterdam sokaklarına çok yakışmışsınız. Sevgiler…
Nasıl mutlu oldum anlatamam:)
İpuçları,adresler,notlar,tavsiyeler,fotoğraflar süper!
hımm bir de ne kaptım bu post’dan her şeyden yiyeceksen şehri de yürüyerek gezerek durumu eşitle (:
Evet böylelikle hem acıkıp hem de her şeyi yiyebiliyorsunuz, fit kalmak da cabası:)
1 aydan kısa bir süre içinde Amsterdam’a gidecegim kesinleşince hemen elime bilgisayarımı kapıp, gezi notlarınızı açtım. Bir fincan kahveyle çok keyifli zaman geçirdim tavsiyelerinizle. Not defterimi alıp, kendime küçük notlar çıkarmayı da ihmal etmedim. Bu kadar güzel fotograflarla bu kadar güzel yerler paylaşmaşsınız, minik minik ne kadar hoş açıklamalar yapmışsınız, ne harika!
İki tane yabancı arkadaşımla planladık bu geziyi, türkçe bilmedikleri için yazılanları okuyamasalarda fotograflara bayıldılar. Sayenizde nasıl heyecanlandık anlatamam…
Sevgiler…
Gecenin bi vakti, blogu açıp böyle yorumlarla karşılaşınca ne kadar mutlu olduğumu anlatamam:) Bu notlar eminim işine yarayacaktır, arkadaşlarınla çok keyifli vakit geçireceksinizdir ama kendi Amsterdam mekanlarınızı keşfetmeyi de unutmayın hatta sonrasında gelip bana da yazın burada da harika bir yer keşfettik mutlaka gidin diye:) Ben tekrar bir Amsterdam gezisi yapmak için can atıyorum, keyfini çıkarın tüm sokaklarını karış karış dolaşın… İyi eğlenceler! Say hi to your friends sorry for the lack of translation xx 🙂
Gamze’ye Sorun: Amsterdam seyahatine ne götürsem? - Moda, Trendler, Stil, Diy, Alışveriş Sırları
[…] arada Amsterdam yeme-içme rehberimin de bir çıktısını almayı unutma, lezzet garantili önerilerim var;) Şimdiden iyi […]
Gamze’ye Sorun: Amsterdam seyahatinde ne giysem? - Moda, Trendler, Stil, Diy, Alışveriş Sırları
[…] arada Amsterdam yeme-içme rehberimin de bir çıktısını almayı unutma, lezzet garantili önerilerim var;) Şimdiden iyi […]
Gamze hanım harika bir paylaşım olmuş,küçük notlar aldım ve tavsiyelerinizle gezim çok daha unutulmaz olacak.Sevgiler…
Benim için de gezin yeni yerler keşfederseniz de paylaşmayı unutmayın;)
Süper bir yazı olmuş, mekanları tek tek kaydettim.